Gebe Blog

Gebelikte cilt problemleri

Cilt Renginde Koyulaşma 

Gebelikte gelişen hormonal değişikliklere bağlı olarak genel ve bölgesel olarak cilt renginde koyulaşma görülebilir. Boyun, koltukaltı, meme, göbek orta hattı ve kasık koyulaşmanın en sık görüldüğü alanlardır. Genellikle doğum sonrası renk normale döner.
 

Melasma

Gebelik maskesi olarak da bilinen melasma; sıklıkla yüzde, alın, yanak ve çenede görülen koyulaşmalardır. Sonraki gebeliklerde ve hormonal tedavi sırasında tekrarlayabilme özelliği taşır. Leke tedavisinde kullanılan topikal hidrokinon içerikli kremler gebelikte kullanılmayan ilaçlar arasında yer alır. Bu nedenle gebelik sırasında etkin güneş koruyucu kullanılması önemlidir. Güneş koruyucu hem UV A hem UV B’ye karşı koruma içermelidir. Gebelik sonrasında kaybolmayan gebelik maskelerinde  ilk tercih güneş koruyucu kremlerin yanında topikal hidrokinon tedavisidir.

Cilt Çatlakları

Gebeliğin ikinci ve üçüncü ayında cildin gerilmesine ve hormonlara bağlı olarak geliştiği düşünülen genellikle karın, kalça, göğüste önce pembe-mor kabarık çizgi halinde ortaya çıkıp doğum sonrasında normal deriden daha açık renkli ve ince hale gelen oluşumlardır. Gebelik sonrasında azalsalar da tamamen kaybolmazlar. Gebelik sırasında cildi gerilmeye karşı hazırlamak için nemlendiriciler önerilmektedir. Üre içerikli nemlendiriciler gebelikte güvenle kullanılacak nemlendiriciler arasında yer alır. Cilt çatlaklarının tedavisinde kullanılan topikal retinoik asit gebelikte kullanılmaması gereken ilaçlar arasında yer almaktadır. Gebelikte kontrollü kilo alımı da cilt çatlaklarının önlenmesinde önemli rol oynar.

Saç ve Tırnak Değişiklikleri

Gebelikte tüm vücutta yaygın tüylenme artışı gözlenebilir. Doğum sonrasında kendiliğinden düzelir. Gebelik sonrasında devam eden tüylenmelerde Polikistik Over Sendromu ve Androjen sekrete eden Ovaryen tümörler olabileceği için ileri incelemeler gerekebilir.

Gebelik sırasında hormonal etkiyle saçlarda da yoğunlaşma ve uzama olur, dökülme durur. Doğum sonrasında yaklaşık 1-5 ay içinde saçlarda tekrar dökülme başlar, saçların yeniden çıkması 1 yıl ya da daha fazla sürdüğünde eşlik eden patolojiler açısından dermatolojik olarak değerlendirme gerekebilir.

Tırnaklar, gebelikte hızlı uzamalarına rağmen daha yumuşak ve kırılgandırlar. Tırnaklarda enine ve boyuna oluklaşmalar, uçtan tırnak ayrılmaları gebelikte görülen diğer değişiklikler arasında yer alır. Oje ve oje çıkarıcılardan kaçınılmalı, tırnaklar kısa tutulmalı, koruyucu tırnak balsamları kullanılmalıdır.

Damarsal Değişiklikler

Gebelikte kan hacminde belirgin artma, damarsal genişleme, kapiller geçirgenlikte artış ve yeni damar oluşumunda artma nedeniyle gebelerin neredeyse yarısında değişen derecelerde ve bölgelerde varisler görülür. El ve ayak ödemi ve buna bağlı yanma, kaşıntı şikayetleri gebelikte sık görülen durumlardır. Soğuk kompres ve elevasyon sıklıkla rahatlama sağlar. Avuç içi kızarıklığı da gebelikte sık görülen doğum sonrası kaybolan değişiklikler arasındadır. Kan damarlarının oluşturduğu “spider anjiom” ve “piyojenik granulom” da gebelikte görülen diğer damarsal yapılardır.

Benler 

Et benleri olarak da bilinen yumuşak doku fibromları gebelikte sayıca artabilir, daha önce var olanlar büyüyebilir. Doğum sonrası kaybolmayabilirler. Genellikle boyun, koltuk altı ve göğüs altında olan et benlerine gerektiğinde gebelik sırasında da müdahale yapılabilir.

Gebelikte var olan kahverengi benlerde koyulaşma olduğu gibi yeni ben oluşumu da gözlenmektedir. Var olan benler cildin genişlemesine bağlı olarak büyümüş gibi görünebilirler. Gebeliğin cilt kanseri riskini artırdığı ile ilgili bir veri yoktur. Bununla birlikte cilt kanserinden korunmak için gebelik sırasında da güneşin zararlı etkilerinden korunmak gerekir.

GEBELİĞE ÖZGÜ CİLT HASTALIKLARI 

Gebeliğin Polimorfik Döküntüsü: Gebeliğin son dönemlerinde veya doğum sonrasında ortaya çıkıp kendiliğinden kaybolan iyi huylu gebelik dermatozlarındandır (deri hastalıkları).Genellikle ilk gebeliklerde, aşırı kilo alımlarında ve çoklu gebeliklerde görülür. Lezyonlar yüzde 90 karın cildinden başlar, kol,bacak ve kalçaya doğru yayılır. Cilt çatlaklarının üstünde kaşıntılı kabarıklıkların olması tipiktir. Kendiliğinden kaybolsa bile diğer dermatozlardan ayırt edilmesi gerektiği için dermatoloji polikliniğine başvurulması uygundur. 

Gebeliğin Intrahepatik Kolestazı: (Gebelik kaşıntısı)  ğin ilk aylarında ortaya çıkar. Serum safra asitlerinde artışa bağlı şiddetli kaşıntı olur. Kaşıntı önce el içi ve ayak tabanında başlar, giderek yaygınlaşır. Şiddetli kaşımaya bağlı ciltteki tırnak izleri tipiktir. Anne karnındaki bebeği olumsuz etkileyebileceği için erken fark edilmesi önemlidir. Gastroentereloglarca serum safra asidi düzeyini düşürücü tedaviler başlanmaktadır. Doğum sonrası düzelme olmasına rağmen sonraki gebeliklerde tekrarlama özelliği vardır.

Pemfigoid Gestasyones: (kaşıntılı, gergin ve küçük-büyük su topları şeklindeki deri hastalığı) ğin her döneminde ortaya çıkabilen çok nadir görülen ciltte kaşıntılı gergin küçük-büyük su toplama alanları şeklinde kendini gösteren gebelik dermatozudur. Cildin bazal tabakasına karşı oluşan antikorlar bu duruma neden olmaktadır. Tanı için cilt biyopsi örneği alınması gereklidir. Hemen doğum sonrasında alevlenme gözlenebilir. Hasta düzelse de doğum zamanında dermatoloğuna uğraması uygun olur.   Anne kanındaki antikorlar bebeğe geçtiği için doğumdan hemen sonra bebeğin cildinde de lezyonlar olabilir. Bebeğin kanındaki antikorlar zamanla kaybolur ve bebeğin cildi yara bakımından sonra tamamen normale döner. Anne doğum kontrol hapı kullandığında şikayetleri tekrarlayabilir ayrıca vücudun kendiliğinden antikor ürettiği diğer hastalıkların görülme sıklığı diğer bireylere göre biraz fazladır. Yalancı gebelik ve koryokarsinomlar da pemfigoid gestasyonese neden olmaktadır.  

Gebeliğin Atopik (şiddetli kaşıntılı, bulaşıcı olmayan bir deri hastalığı) Döküntüsü: sık görülen dermatozlardandır. Hastaların üçte ikisinde egzama benzeri cilt döküntüleri mevcutken, üçte birinde dağınık kaşıntılı kızarık kabartılar mevcuttur. Bu durum anne karnındaki bebekler için bir sakınca oluşturmaz. Tedavide nemlendiriciler önemli rol oynar. Gerekli durumlarda lokal veya sistemik gebeliğe uygun kortikosteroidler önerilmekedir. Dar band ultraviyole tedavisi de gebelikte uygulanan güvenli tedaviler arasında yer almaktadır. Sonraki gebeliklerde tekrarlama özelliği gösterir.

 

GEBELİKTEN ETKİLENEN CİLT HASTALIKLARI


Cilt enfeksiyonları: Anne karnındaki bebeğin vücutta tutulması için azalan bağışıklık sistemi, gebelikte herpes, molloskum gibi cilt enfeksiyonlarının da sık görülmesine neden olmaktadır. İlk kez gebelikte genital herpes geçiren veya doğum öncesinde herpesi aktifleşen hastaların enfeksiyonu bebeklerine bulaştırmamaları için sezaryen ameliyatıyla doğum yapmaları uygun olur.


Egzema: Gebelik ve gebelik sonrasında cilt egzemalarında artış gözlenmektedir. El egzemaları ve meme başı egzemaları en sık görülen tipleridir. Koruyucu önlemler ve nemlendiriciler yararlı olur.


Psoriazis (sedef): Genellikle psoriazis gebelikte azalmasına rağmen rastlanan yaygın cilt tutulumu olan impetigo herpetiformis daha çok gebelikte görülen psoriazis formudur. Sonraki gebeliklerde tekrarlayıcı özelliği vardır.


Akne: Gebelikte artış gösteren cilt hastalıkları arasında yer alır. Akne tedavisinde kullanılan ilaçların bir çoğu teratojeniktir, mutlaka dermatolog kontrolünde ilaç kullanılmalıdır. İçeriğinde retinol, salisilik asit gibi gebelikte kullanımı sakıncalı olan maddeleri içeren kozmetik ürünlerin kullanılmasından kaçınılmalıdır.

Otoimmun hastalıklar: Sistemik lupus, dermatomyozit, pemfigus gibi hastalıklar gebelikten negatif yönde etkilenen hastalıklar arasında yer alır.


Diğer: Porfiriler, akrodermatitis enteropatika ve eritema nodozum gibi hastalıklar da gebelikte alevlenen hastalıklar arasında yer alır. Sarkoidoz, romatoid artrit gibi hastalıklar ise gebelikte sakinleşen hastalıklar arasında yer alır. 



Uzm. Dr. Luna TANRIKULU

Kaynak