Gebelikte günlük hayat
Gebelik bir kadının hayatındaki çok özel ve önemli bir süreç olduğu kadar sorularla dolu bir dönemdir. Anne adayları bu özel dönemde kendilerini belli kurallar, koşullar içine sıkıştırmamalı, ancak günlük yaşamlarımda bazı konularda dikkatli olarak ve kendilerini koruyarak bu eşsiz dönemin ve duyguyu keyifli yaşamalıdır.
Gebelikte Aktivite Nasıl Olmalıdır?
Gebelerin büyük kısmı gebelik süresince normal günlük aktivitelerini devam ettirebilirler. Gebeler, küçük çocuklarının bakımı gibi dikkate değer fiziksel aktiviteyi tolere ederler, ancak ağır kaldırmak ve aşırı fiziksel aktiviteden kaçınılmalıdır.
Fiziksel tehlike oluşturmadığı sürece günlük rutin fiziksel aktiviteden kaçınılmamalıdır.
Gebenin kendisi veya bebeği için olumsuz, riskli tıbbi bir durum olmadığı sürece gebeler için Günlük en az 30 dakika hafif/orta düzeyde egzersiz önerilir. Bu egzersiz, hafif yürüyüş veya germe hareketleri gibi oksijenin kullanıldığı aerobik tarzda bir egzersiz olmalıdır. Gebelik sedanter yani hareketsiz bir yaşam tarzına sahip gebeler önceleri haftada 3 gün 15 dakika egzersiz yaparak başlamalı ve daha sonra yavaş yavaş artırarak haftada 4 gün en az 30 dakika egzersize çıkmalıdır. Ancak rahatsızlık hissi ya da zorlanma hissettiğinde hemen aktivite kesilmelidir.
Düzenli aktivite, egzersiz ya da yürüyüş yapan gebelerde gebeliğe bağlı diabet, yüksek tansiyon gelişme riski azalır. Sırt ve bel ağrıları daha az oluşur.
Gebelikte Kesinlikle Egzersiz Yapılmaması Gereken Durumlar
- Orta veya ciddi derecede kalp veya akciğer hastalığı olanlar
- Rahim ağzı yetmezliği olanlar
- Erken doğum riski olan çoğul gebelikler
- Gebeliğin 2. ve 3. 3 ayında devam eden kanaması olanalr
- Bebeğin eşinin yani plasentanın önde geldiği gebelikler
- Erken doğum eylemi veya tansiyon yüksekliği olması durumlarında
egzersizden mutlak kaçınılmalıdır.
- Ciddi derecede kansızlığı olanlar,
- Kalp ritm bozukluğu yani aritmisi olanlar
- Aşırı kilolu /obez gebeler
- kontrol altına alınamayan diabet, tiroid veya epilepsi (sara hastalığı)
olan gebeler ise aktivite/egzersizi kısa süreli yapılabilir ve bu sırada çok dikkatli ve bir yakınının gözetimi altıda olmalıdır.
Gebeler Yolculuk Yapabilir Mi?
Gebeler tabii ki otomobil, otobüs ya da uçak ile yolculuk yapabilir. Ancak yolculuk sırasında uzun süreli oturmamalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü uzun süreli oturma ya da hareketsiz kalma özellikle bacaklarda toplardamarlarda kanın göllenmesine ve bunun sonucunda oluşabilecek olan kan pıhtısının ise akciğerlere atılmasına neden olabilir. Bu pıhtılaşma zaman zaman çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Genellikle önerilen günde 6-8 saat yolculuk yapılması ve her iki saatte bir mola verilerek mutlaka 10 dakika hafifi yürüyüş yapılmasıdır. Yürüyüş çok önemlidir, çünkü böylece bacaklarda göllenen kan tekrar dolaşıma katılır ve pıhtı oluşumu önlenir. Aynı zamanda yolculuk sırasında sıvı alımına çok dikkat edilmeli ve bol sıvı alınmalıdır. Varisi olan gebelerde veya daha uzun sürecek olan yolculuklarda ek olarak yolculuk sırasında varis çorabı kullanmaları da önerilebilir.
Bir diğer önemli konu ise emniyet kemeri kullanımıdır. Bazı gebeler emniyet kemeri taktıklarında karınlarındaki bebeklerinin sıkıştıklarını düşünürler.
Yolculuk sırasında emniyet kemeri mutlaka takılmalıdır, ancak gebelik ilerledikçe kemerin alt kısmı karının alt tarafından yerleştirilmelidir, kemerin yukarı uzanan bölümü ise sıkı şekilde memelerin arasından geçirilerek takılmalıdır. Hava yastıkları kesinlikle devre dışı bırakılmamalıdır.
Gebelikte Uçak Yolculuğu Yapılabilir Mi?
Hava yolculuğunun gebelik üzerine olumsuz bir etkisi yoktur. Gebede herhangi ek bir risk olmadığı sürece 36.haftaya kadar güvenle uçak yolculuğu yapılabilir. Ancak yolculuk sırasında emniyet kemeri takılması gibi genel kurallara uyulmalı ve en az saatte bir uçak içinde yürüyüş yapılmalıdır.
Genel olarak havayolu şirketleri tarafından gebelerin uçak yolculuğu yapabilmeleri için 28.haftaya kadar herhangi bir doktor raporuna ihtiyaç duyulmaz. 28-35.hafta arasında doktor tarafından verilecek “uçak yolculuğu yapmasında sakınca yoktur” raporu ile yolculuğa izin verilirken 36.haftadan itibaren hiçbir şekilde uçak yolculuğun izin verilmez. İkiz gebeliği olanlarda ise 32. Haftadan sonra doktor raporu olsa dahi uçak yolculuğuna izin verilmez. Doktor tarafından verilen rapor 7 günden eski olmamalıdır.
Gebelik Sürecinde Cinsel İlişki Sakıncalı Mıdır?
Sağlıklı gebe kadınlarda cinsel ilişki genellikle sakıncalı değildir. Haftalık cinsel ilişki sayısı ile erken doğum veya doğum ağrılarının başlaması veya düşük ihtimali arasında bir ilişki yoktur.
Ancak, düşük tehdidi veya erken doğum tehdidi olanlar ile bebeğin eşinin yani plasentanın önde gelen gebelerde cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Önceki gebeliği düşükle sonuçlanmış olanlar gebelerde cinsel ilişki yasaklanmaz, ancak daha önceki gebeliği erken doğumla sonuçlanmış olanlarda ise 24.haftadan sonra cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.
Gebelikte Diş ve Ağız Bakımı Nasıl Olmalıdır?
Gebelerde diş ve ağız bakımı ve dişlerin fırçalanması genel kurallara uygun olarak yapılmalıdır. Diş muayenesi gebelik öncesi muayenenin bir parçası olmalıdır. Çünkü diş çürükleri ve dişeti hastalıklarının erken doğum ile ilişki saptanmıştır.
Gebelik olması diş çürüklerini artırmaz.
Burada vurgulamamız gereken önemli nokta, gebelik diş ve dişeti tedavisi için bir engel değildir. Gerektiği durumlarda, endikasyon dahilinde diş tedavisi lokal anestezi uygulandıktan sonra gebelik sırasında rahatlıkla uygulanabilir ve diş röntgen filmi çekilebilir.
Önemli olan tedavi sırasında ağrı duyulmaması ve dişlerde veya dişetinde enfeksiyon varsa bunun daha fazla ilerlemeden mutlaka tedavi edilmesidir.
Gebelikte Kahve İçilebilir Mi?
Bu konu genel olarak tartışmalı olmakla birlikte genel kabul günde 2 fincan veya kupa kahvenin herhangi bir risk oluşturmadığıdır.
Günde 5 fincan veya kupadan fazla kahve içilmesi düşük oranlarında hafif şekilde artışa nende olur. Ayrıca anne karnında bebekte gelişme geriliği ve erken doğuma da neden olabilir.
Bu nedenle gebelik sırasında kahve alımı 2 fincan veya kupa ile sınırlandırılmalıdır.
Gebelikte Bel ve Sırt Ağrılarının Olması Normal Midir?
Gebe kadınların yaklaşık yüzde 70’i bel ve sırt ağrısında yakınmaktadır. Bunun en önemli sebebi gebenin ağırlık merkezinin öne doğru yer değiştirmesi ve bunu dengelemek için de bel kavsinin daha fazla artırılmasıdır. Bel ve sırt ağrıları özellikle eğildiklerinde, yükseğe uzandıklarında veya yürüyüşten sonra şiddeti artabilmektedir.
Bunu engelleyebilmek için gebeler eğilmek yerine çömelmeli, otururken sırt ve bel bölgelerine yastık destek almalı, yüksek topuklu ayakkabı giymemelidir.
Gebelik ilerledikçe sırt ağrısı şikayeti artmaktadır. Obez veya aşırı kilolu gebelerde daha belirgindir. Bazı olgularda bu ağrı gebelik sonrasında dahi bir süre daha devam edebilir.
Ancak eğer ağrı şiddetli ise basit bir şekilde mutlaka gebeliğe bağlanmamalı ve ortopedik muayenesi yapılmalıdır. Şiddetli ağrının sebebi olarak şiddetli kas spazmı, gebelikle ilgili osteoporoz, disk hernisi veya artrit olabilir.
Gebelikle ilişkili olan bel ve sırt ağrıları için hekimin önerisi ile çeşitli tedavi olanakları mevcuttur.
Gebelik sırasında yapılan düzenli egzersiz ve aktiviteler bel ve sırt ağrılarının oranın ve şiddetini azaltır. Akut ağrı olan olgularda ise akut dönem geçtikten sonra hafif egzersizler önerilmelidir.
Gebelerde Görülen Uyku Hali ve Halsizlik Normal Midir?
Gebeliğin başlangıç döneminde kadınların çoğu halsizlikten yakınır ve uyku ihtiyacının arttığından bahseder. Bu durum büyük orandan gebelikte yükselen progesteron isimli hormonun etkisi nedeniyledir. Gebeliğin ilk dönemlerinde meydana gelen bulantı ve kusmanın etkisi ile de halsizlik artabilir.
Bu dönemde görülebilen hafif ve orta düzeyde halsizlik ve artan uyuma ihtiyacı fizyolojik olarak değerlendirilebilir.
Gebelikte Saç Boyatılabilir Mi?
Saç boyaları genel olarak kimyasal maddelerdir ve az bir miktarda olsa da saçlı deriden emilirler. Ancak genellikle bu kadar az miktarda geçen kimyasal maddelerin anne karnındaki gelişmekte olan bebeğe zararlı olmadıkları düşünülmekle birlikte saç boyamasının güvenliği olduğu kesin kanıtlanmış değildir.
Eğer gebelikte saç boyaması düşünülüyor ise genel güvenlik önlemlerine dikkat edilmelidir. Boyama sırasında mutlaka eldiven kullanılmalı, boyama sırasında saçlı deriye friksiyon uygulanmamalı, boya önerilenden daha fazla süre başta bırakılmamalı, boyamadan sonra saç ve saçlı deri çok iyi yıkanarak su ile durulanmalıdır.
Kına ve benzeri organik bitkisel boyalarla ilgili de gebelikte güvenli olduklarına dair kesin veriler olmadığı için eğer anne adayında endişe varsa saç boyanması ertelenmelidir.
Doç. Dr. Hüseyin Levent KESKİN
Kaynak